Vücut geliştiriciler sahneye çıkıp yan yana sıralandığında, herkesin bir tane favorisi vardır. Bu seçim, genelde çok kişiseldir ve kişi bu seçimi görsel zevki doğrultusunda yapar.
Kişiden kişiye değişebilecek olan bu seçimi, standardize etmek adına vücut geliştirme yarışmalarında birçok sıralama kriteri mevcuttur. Bu kriterlerin neler olduğunu sizin için listeledik, hem de IFBB standartlarındaki şekilde!
Vücut Geliştirme Yarışmaları 2 Evreden Oluşur
Önce pre-judging denen puanlama öncesi evrede sporcular kendini gösterir. Jüri, fikir edinir ve kafasında taslak oluşturur. Bu evrede de iki ayrı evre vardır. İlkinde, atletik fizik (men’s physique) kategorisindeki gibi çeyrek açılı dönüşlerle sağ, sol, ön, arka şeklinde pozlar verilir. Bu evrede jürinin asıl incelediği pozlar yoktur, amaç kasların sıkılı olduğu pozlarda gizlenebilecek olan açıkları bulmaktır. Çünkü bu pozlarla zayıflık, dengesizlik ve eksikleri saklamak kolay değildir. Sonrasında ise asıl pozlar verilir, burada jüri kafasında taslak bir sıralama oluşturur. Tabii ki asıl puanlama evresinde, taslak sıralama değişecektir.
Daha sonra gerçek puanlama kısmı gelir, asıl önemli olan sporcuların bu esnada nasıl gözüktüğüdür. İlk evrede sulu gözüküp ikinci evrede kupkuru gözüken bir sürü vücut geliştirici görmek mümkündür.
Bu İki Evrede, Vücut Geliştiriciler Hangi Kriterlere Göre İncelenir?
Bu evrelerdeki ilk kriter, tabii ki kas kütlesidir. Bir sporcunun ne kadar kas kütlesine sahip olduğu büyük önem taşır. Bu nedenle bölgesel anlamda kas kütlesinin yanı sıra, toplam kas kütlesi de jüri tarafından incelenir.
İkinci kriter ise tahmin edeceğiniz üzere yağsızlıktır (definasyon). Kasların ne kadar görünür olduğu, detayların ve hatların keskinliği bir vücut geliştirme yarışmasının en önemli kriterlerindendir. Bu nedenle genelde en büyük gözüken vücut geliştiriciler kazanmaz.
Kasların liflerinin detayları, damarlılık, taraklılık, hat belirginliği gibi unsurlar bu noktada devreye girer.
İlk vücut geliştirme yarışması izlediğinizde, gözünüz daima büyük sporcudadır. Ama tarihe bakıldığında genelde en büyükten çok, büyük ve yağsız olabilmeyi başaranlar yıldız olmuştur. Yoksa Marcus Ruhl, Big Ramy gibi isimlerin daima Mr. Olympia olması gerekir…
Bir diğer kriter ise proporsiyon, yani orantıdır. Bir vücut geliştiricinin, orantılı büyümesi gerekir. Göğüsleri fazla gelişmiş, kolları az gelişmiş, bacakları zayıf olmamalıdır. Zayıf nokta da, güçlü nokta da göze batmamalıdır. Dengeye oturtulmuş bir fizik, jürinin daima ilgisini çekecektir.
Bu kriterin içerisine simetri de dahildir. Sağ kol ve sol kol, sağ bacak ve sol bacak orantısına da bakılır. Asimetrik kaslar, jürinin sevmediği kaslardır. Mümkün olabildiğince simetrik bir vücut istenir.
Asıl Puanlama: Poz Verme Evresi
Çok iyi bir vücutla dahi kötü bir puan alabilmek mümkün. Çünkü vücut geliştirici, iyi bir fizik oluşturduktan sonra o vücudu sahnede en iyi şekilde gösterebilmekle görevlidir. Jüri yalnızca gördüğünü puanlar. Bu nedenle iyi poz verme, kas kütlesini net bir şekilde gösterebilme gibi kriterler de çok önemlidir.
Önce kişisel pozlar, müzik eşliğinde verilir. Burada sporcu kendine has pozlar verip, güçlü bölgelerini vurgulayarak, zayıflıklarını gizleyerek jüriyi etkileyebilir.
Daha sonra toplu pozlar verilir. Yanyana sıralanan vücut geliştiriciler, jürinin ortak kararına göre yan yana sıralanırlar ve karşılaştırılırlar.
Puanlama sisteminde, en düşük puanı alan birincidir ve en yüksek puanı alan sonuncudur. 5-9 arası jüri bulunur ve jüriler arasında ortak paydadan çok uzak bir puan varsa, eşitliği bozabilme ihtimali sebebiyle o puan hesaplamaya katılmaz. Puanlar toplanır ve en düşük puana sahip vücut geliştirici şampiyon olur.
[…] 7 Mr. Olympia sahnesi içerisindeki en iyi göründüğü yılı seçtik. Bu seçimi tabii ki vücut geliştirme standartları doğrultusunda yapmaya […]