Olimpiyatlarda iki kez Decathlon branşında altın madalyaya sahip olmuş olan Ashton Eaton’a, insanların fitness ile ilgili neleri kavrayamadığı ve nelerde eksik oldukları soruluyor.
Ashton Eaton ise şu şekilde cevap veriyor:
“İnsanların algısındaki en büyük sorun, yaptıkları bir egzersizden hızlıca sonuç alacaklarını düşünmeleri. Bu bence inanılmaz derecede mantıksız. Vücudumuz beynimiz kadar hızlı tepki veremez. İnsanların öncelikle bunu kavraması gerek. Çok sert antrenman da yapsanız, bilgisayar oyunlarındaki hızlı değişimleri yaşayamazsınız. Bir çok insan bu yüzden hayal kırıklığına uğruyor ve sürekliliği sağlayamıyor.
Diğer bir yanlış algı ise, insanların fit olmak için yapması gerekenleri korkunç bulması. Zor olmak zorunda, sıkıcı olmak zorunda değil.
Ayrıca rol model alınan dergi kapağındaki isimler, ünlüler insanlar için gerçekçi bir ölçüt değil. Çünkü o insanların hayatı fitness, birçok fitness tutkununun ise hayatı çok daha farklı dinamiklere sahip. Bu isimlere özenmek ve hedefleri bu isimler üzerinden belirlemek, sürdürülebilir değil. Hayal kırıklığı, bu tip hedeflerde kaçınılmaz…
Belirlediğiniz hedeflere ısrarcı bir şekilde koşmanız gerçekten mükemmel. Ancak bu hedefler için kendinizi hırpalamanız anlaşılması zor bir takıntıdan başka bir şey değil. Yediklerinizi bilimsel veriler ışığında dikkatli bir şekilde programlamak, hedefleriniz doğrultusunda antrenman belirlemek, fiziksel olarak mümkün mertebe aktif olmak sizi fit ve sağlıklı olmak zorunda kılacaktır. Fazlasını düşümeyin bile. En elit fitness sporcusu bile günde 2 saat antrenmanı aşmaz, yediklerine dikkat eder vc kalan zamanlarda kendini pazarlamayla uğraşır. Onun işi kendi reklamını yapmakken, sizinki de hayatınızdaki diğer alanlar ile uğraşmaktır. Aslında yeterince eşitsiniz. Sadece hedefler belirleyip kendinizi strese sokmak yerine, olumlu bir perspektife sahip olmalısınız…”