Antrenman seansı, çalışmaya ayrılan zaman süresi olarak tanımlanır. Fizyolojik yararları üst düzeye çıkarmak için bazı kurallara uymak gerekir. Şöyle ki; bu süre ısınma (hazırlık), ana bölüm ve bitiş olarak bölünmelidir.
Isınma: Gelecek olan çalışmalara organizmayı fiziksel, fizyolojik ve psikolojik olarak hazırlamayı amaçlar. Vücudun istirahat durumundan çalışma durumuna geçişini kolaylaştırır. Çalışma süresinin 1/10 bir süreyi içermelidir. Yani 50 dakikalık bir seans için en az 5 dakika ısınmak gerekir.
Şayet seans yalnızca yürüyüşten oluşacaksa ısınmaya gerek yoktur, yürüyüş organizmanın olağan aktivitesidir. Isınma eklemleri, kasları ve dolaşım-solunum sistemini uyaran egzersizleri içermelidir. Bunun için 3-4 dakikalık yavaş koşu sonrası üst üyelerden başlayan ve tüm kas guruplarına yönelik esneklik hareketleri yapılmalıdır.
İyi bir ısınma sonucu;
– kasların esnekliği artar,
– eklem hareketliliği artar,
– solunum-dolaşım sistemi çalışmaya hazır hale gelir,
– enerji üretimi için gerekli enzimlerin aktiviteleri iyileşir.
İyi bir ısınma belirtileri;
– kalp ritminde yükselme,
– solunum frekansında artış,
– hafif terleme,
– soyunma ihtiyacı.
Isınma miktar ve kalite olarak ideal düzeyde olmalıdır;
– yetersiz ısınma; yaralanma riski taşır,
– aşırı ısınma; enerji depolarının tükenmesi sonucu, yorgunluğa yol açar.
Sabah yapılacak olan ısınma seansı öğleden sonrakinden daha uzun olmalıdır. Genel olarak, yaşlı bireyler gençlere göre daha uzun bir süre ısınmalı ve ısınma hareketlerinin hızını yavaş yavaş artırmalıdırlar. Isınma bir taraftan sağlığı korur diğer taraftan sportif performans kapasitesini yükseltir.
Ana bölüm: Yapılmak istenilen çalışmanın uygulanacağı bölümdür, antrenman seansının en zor aktiviteleri bu bölümde yer alır. Yürüyüş ya da çok hafif tempo (jog) koşularda göz önüne alınmaz. Fakat kas formunu kazanma ve maksimal kardiyak frekansın önemli bir yüzdesi ile koşmak düşünülüyorsa iyi bir ısınmadan sonra bu bölüme geçilir. Bu bölüm sportif yarışma amaçlı antrenmanlarda çok önemli özellikler içerir, zira orada bir çok kondisyonel özelliğin ard arda, sistematik olarak antrenesi gerekir. Sağlık amaçlı antrenmanların ana bölümü, bir yada iki kondisyonel özelliğin gelişimini hedefler. Örneğin, kuvvet-esneklik, aerobik kapasite-esneklik.
Şayet bir antrenman seansında kuvvet ve aerobik kapasite aynı anda antrene edilecekse, sıralamada önce kuvvet, sonra aerobik kapasite çalışması yer almalıdır.
Bitiş (soğuma): antrenman seansının sonunda ye alan 5-10 dakikalık bir “toparlanma” süresidir. Tüm seansta elde edilen fizyolojik kazançlar burada pekiştirilir. Çok yavaş olarak uygulanan rahatlatıcı jimnastik hareketlerini ya da biraz hızlı tempo yürüyüşü içerir, hızlı ve zor hareketlerden kaçınılmalıdır. Bu bölümde organizmaya bol oksijen sokularak olası oksijen açığı kapatılır, biriken laktik asit elemine edilir, bir sonraki seansa daha zinde olarak vücudumuz hazır duruma gelir; kas ağrıları oluşmaz.
Şayet seans sonu hızlı hareketler uygulanırsa, ilave laktik asit oluşacağından vücudun toparlanması gecikir.
Uyarı;
Yemek; antrenman öncesi yemek en az 3,5 saat önce yenilmiş olmalı, antrenman sonrası yemek ise 1 saat toparlanma sonrası alınmalıdır.
İçecekler; su, çalışmadan yarım saat önce bir bardak ve çalışma esnasında küçük miktarlarda alınabilir. Kilo alma konusunda, yanlış kanaat olarak, çok terleme ve su içmeme gibi düşünceler vardır. Fazla terleme ile kilo verilmez çünkü ter ile yağ atılmaz. Organizmanın % 60’ı sudur, hücre faaliyetleri için su elzemdir, efor esnasında ve sonrası kaybedilen su miktarı alınmalıdır. Fazla su kaybı toplam kan hacmini azaltır ve kanın dolaşımı zorlaşır, kalbe daha gazla yük biner. Bu düşüncenin sonucu olarak fazla terlemek için vücuda “naylon” sarmanın da bir anlamı yoktur.
Kaynak: Sporfizyo