Sporcular için olsun, spor yapmayanlar için olsun, herhalde en çok sevilen, yenilen besinlerin arasında çikolata da var.
Bir taraftan ‘aman kilo almayayım’ telaşı içerisinde karşı konulmaya çalışılan ama eninde sonunda bir şekilde yenilen çikolata aslında son derece faydalı bir besin maddesi. Elbette kaşık kaşık yemek çikolatanın faydalı yanını geri plana düşüren zararlı bir alışkanlık. Ancak öte yandan gerek ruhî açıdan gerekse fiziksel açıdan çikolatanın faydaları, son yıllardaki bilimsel araştırmalar ile de kanıtlanmış durumda.
Çikolatanın Faydaları
1 – Depresyonla İlişkisi
Ağzımıza çikolatayı aldığımız zaman yüksek şeker oranı insulin hormonu salgılamamıza neden oluyor. Bu sayede protein yapıtaşı olan triptofan beyne daha çabuk ulaşıyor ve burada serotonin hormonunun salgılanmasını sağlıyor. Serotonin hormonu ise insanları daha rahat ve huzurlu yapıyor. Bugün piyasada bulunan pek çok anti-depresan ilacın etkisi de aynı: beyindeki serotonin hormonu salgılanmasını arttırmak.
Özellikle ışık açısından zayıf olan, havanın erken karardığı kış aylarında serotonin hormonu vücut tarafından daha çabuk tüketiliyor ve bu nedenle daha sık serotonin eksikliği, yani huzursuzluk, asabiyet gibi ruh halleriyle karşılaşıyoruz. İşte bu noktada çikolatanın faydaları öne çıkıyor. Çünkü çikolata, serotonin hormonunun salgılanmasını artırarak bu şikayetleri ortadan kaldıran bir besin haline geliyor.
2 – Antrenmana Etkisi
Çikolatanın sporcular açısından önemli bir etkisi de çikolatanın ihtiva ettiği yağ oranı. Bu yağ endorfin salgılamamıza yol açıyor, morfine benzeyen endorfinler de coşkulu bir ruh hali içinde olmamızı sağlıyor. Dolayısıyla sportif beslenme çerçevesinin dışına çıkmadan aslında müsabakalar öncesinde yenecek bir çikolata, motivasyon açısından faydalı bir etki yaratabiliyor.
Çikolatanın sporcular açısından en önemli yanlarından biri de belki enerji kaynağı olarak görülmesi. Aralık 1911’de ilk defa Güney Kutbu’na ayak basan Norveçli Roald Amundsen daha sonra hayatta kalmalarının sırrı olarak yanlarında yeteri kadar çikolata bulundurmalarını açıklamıştı. O zamanlar tabii 100g’lik bir çikolata 20 ekmek fiyatına satılıyordu, herkes için ulaşılabilir bir besin değildi. Yıllar sonra, bugünkü gibi sporculara özel besinler piyasada yokken, sporcuların büyük kısmı çikolata ile müsabakalar sonrasında kaybettikleri enerjiyi geri almaya çalışıyorlardı.
Bu konudaki pek bilinmeyen bir diğer unsur da çikolatanın içinde bulunan kafein. Koyu renkli çikolataların içinde 100g’da 75-90mg kafein bulunuyor. Karşılaştırmak için bakarsak bir fincan kahvede bu rakam 100mg. Dolayısıyla antrenman sırasında yağ yakımına destek arayanlar için çikolata, tüketilebilecek harika bir alternatif.
Öte yandan aşağıdaki çizelgede de görüleceği üzere çikolatalar tad olarak bugün gevrek ve tahıl gofretlerine oranla çok daha lezzetli olsalar da yüksek yağ oranları nedeniyle çok fazla tüketmeye de gelmeyen besinler… Dolayısıyla kontrollü ve sınırlı şekilde tüketmekte fayda var.
3 – Kalp – Damar Sağlığına Etkisi
Çikolata zaten bu yüzden şimdiye kadar kilo aldıran, kalp-damar sağlığı açısından zararlı, sivilce çıkartan, dişleri bozan bir besin maddesi olarak kötülenip durdu. Öte yandan dişleri bozduğu bir yere kadar doğru, çikolatanın içinde diş çürümelerini önleyen florid ve fosfat var mesela. Ayrıca Berkeley-Kaliforniya Üniversitesi’nden bilim adamlarının bulduklarına göre çikolatanın, daha doğrusu kakaonun içinde fenoller bulunuyor. Bu maddeler –ayni kırmızı şarapta olduğu gibi- kolesterolün karşıtı olarak damar kireçlenmesinden ve kalp hastalıklarından koruyorlar bizi. 50g çikolata içinde beslenme uzmanları tarafından sağlıklı addedilen bir kadeh kırmızı şarapta olduğu kadar fenol var. Ve çikolatanın rengi koyulaştıkça bu değer artıyor. Kısaca özellikle bitter çikolatanın faydaları arasında kalp – damar sağlığını rahatlıkla sayabiliriz.
Koyu renkli çikolatalar genel anlamda daha “sağlıklı” sayılan çeşitler. Bunların renklerinin koyu olması ihtiva ettikleri yüksek kakao oranından kaynaklanıyor, piyasada “dark” (koyu) veya “bitter” (acı) isimleriyle bulunuyorlar. Kakaonun Güney Amerika’da sıradan yemeklerde de kullanılan ve aslında hiç de tatlı olmayan bir besin maddesi olduğu düşünülürse bu bitter çikolataların tadındaki acıya çalma durumu daha kolay anlaşılabilir.
Sonuç itibariyle hayatımızdaki pek çok şey için söylenebileceği gibi çikolata için de önemli olan; ölçüyü kaçırmamak. Ölçülü bir şekilde yenildiğinde gerçekten oldukça faydalı ve zevk veren bir besin çikolata.